Edebiyat öğretmez. Şiir hiç öğretmez. Şiirin şuur balı olduğu doğrudur. Şiir gelenekleri değişmez/değiştirilemez çizgiler de değildir.
Şiirlerimin hiçbiri, birilerine pusula veya öğretici de değildir. Benim gibi duyan, hissedenlere ulaşabilirsem, onlarla biz olabilirsek sevinirim.
Türkçemin dağarcığıma dolan sözcükleriyle dillenen beynim, gönlüm umulur ki “insan varsa imkân vardır” düzleminde “biricik”in kendini çoğaltmasına sebep olur.
Yazı kalıcıdır. Bu ölümsüzlükle ilgili değildir. Değişim-dönüşüm döngüsünde dengede kalmanın zorunluluğudur.
Şiirlerim, konuk olduğu kalp/beyinlerde veya çarptığı kulaklarda insan kavramının tadını bırakırsa yaşamışlığım değer kazanacaktır.