Umut Atıl Demir, Türkiye’nin yakın tarihini, kendi çocukluğu, gençliği, yetişkinliği çerçevesinde ele alıyor, Hatay-Samandağ’da başlayan bir yolculuğa çıkarak, ailesini, sevdalarını, çevresini anlatıyor. Bir ülke, bir aile ve bir insanın öyküsü, “özlemek” kavramında hayat buluyor.
Özlemek, akıcı bir Türkçe ve samimi dille yazılmış bir ilk roman…
“Babasını, sabaha karşı evlerinden götürmeye gelen polisler cemseyi bu elektrik direğinin altına park etmişlerdi. Saklambaç oynadıkları direğin altındaki cemseye babasını bindirdikleri sırada gözlerinden damlayan yaşlarla babasına el sallıyordu. Kızgın kızgın, hem direğe hem de kendisine el sallayamayan babasına bakıyordu. Sobelemişlerdi babasını, saklanmadığı halde. Üzerindeki muşambası bile haki yeşil olan cemse gözden kaybolduğu halde el sallamaya ve ağlamaya devam ediyordu.”