Manevi özgürlük, bizim doğuştan gelen ve kötü ya da acı verici her şeye karşı duyduğumuz teslimiyet prensibinin üzerinde olan bir duygudur. Ama bu teslimiyet, tek başına hiçbir şeyin üstesinden gelemez. Bunun arkasında, doğruluk ve gerçekliğe duyulan güçlü bir istek vardır. Manevi özgürlük duygumuzun dışında kalan diğer hislerin kötü ve rahatsızlık veren hallerine karşı gelerek duruma daha yakın bir görüş noktası bulmaya çalışırız. Bunun en büyük faydası düsütlük hissimizi derinleştirmek olur.