Karanlığa mahkûm olmuş alanları net olarak görmeden doğru ile yanlışı ayıramaz ve kendi bilinçli seçimimizi yapamayız. Eğer o karanlık alanda yürümeye devam edersek de; kazalar yapar, yaralar alır, özümüzden uzaklaşır, ağır bedeller öder ve ödetiriz. Daha sonra, yaralı bedenlerimizde, yaralarımızı miras bıraktığımız hasarlı bedenler yetiştirir ve onları; kendi karanlık yollarımızda yürümeye mahkûm ederiz...
Bir insan olarak ilk amacımız; bizden sonraki nesillere, aydınlanmış yollar ve “öz gürlük” içinde, “insanlık yolculuğunu” miras bırakmak olmalıdır…”