Oyuncu rolünü nasıl yapmalıdır? Oyuncu, rolüne karşı bir hassasiyet geliştirmeli mi, yoksa mesleğini tamamen soğukkanlılıkla mı yapmalıdır? Oyuncu, yönetmen ve yazar ilişkisi nasıl işlemelidir? Oyuncunun gerçeklik - teatrallik ilişkisi bağlamında ses ve beden odaklı çalışma süreci nasıl gerçekleşir? Teatrallik "yalanlarla dolu bir tür kurmaca" mıdır, yoksa oyuncunun benimsemesi gereken "anlaşmalar bütünü" mü?
Aydınlama döneminin önemli düşünürlerinden Diderot, aristokrasinin klasikçi sanat anlayışına karşı, teatrallik kavramının bugün bile hala etkisinde olduğu tezler öne sürmüştür. Diderot, gerçek-kurmaca, duygu - mantık, akıl - coşku gibi kavramları ele alarak pratik ile teori arasında önemli soru işaretleri ortaya atar. Diderot tüm bu soruları sorarken, temelde oyuncunun kendisiyle, doğayla, yazar ve yönetmenle kurduğu ilişkiyi ve içine düştüğü çelişkileri anlatıyor.