Kazının başında bizzat toprağı malayla iğne ile kazar gibi toprakta derinleşmeye çalışırken: `Aslında Köl Tigin geçmeliydi Göktürk tahtına,` diye düşündüm bir an.
Çünkü Köl Tigin, Çin ile yapılan mücadeleler kapsamında Iduk Baş Savaşı`nda, Mingsha Dağı Savaşı`nda, Bolçu Savaşı`nda, Soğdak Savaşı`nda büyük yararlılıklar gösterdiği gibi Karluk ve Dokuz Oğuz ayaklanmalarının önlenmesinde de en önde yer almıştı.
`Ama o, kendini biliyordu herhalde` diye de ekledim kendi kendime.
Zira çabuk parlayan, sinirli ve atılgan biriydi Köl Tigin. Sakin, ağırbaşlı kardeşi Bilge`nin, Göktürk tahtı için çok yararlı olacağını ve Türk milletinin adını daha da yücelteceğinin o da farkında olmalıydı şüphesiz.
Bu iki kardeş, içişlerinde Türk halklarını birleştirerek ekonomik alanda bir istikrar sağlayıp, halkını zenginleştirmiş; dış işlerinde `cihan hâkimiyeti` kurarak, barış ve istiklalin peşinde koşmuşlardı hep.
Bunlar gelip geçti aklımdan kazı boyunca...