Abdullah Kadiri Özbek romancılığının kurucusu ve en büyük yazarlarından birisidir. 1894 yılında doğan Abdullah Kadiri Türkistan`ın Rus sömürgeciliği altında bulunduğu dönemi de Sovyet rejimini de yaşayacaktır.
Ötgen Künler`in yayınlanması Özbek edebiyatında yeni bir aşamadır ve ulusal edebiyat bu şekilde doğar. Gorki`nin büyük takdirlerini toplayan Kadiri "Ben Marks ve Lenin`in hararetli bir şakirdiyim. Çünkü ben Lenin`den ruh aldım, Marks`tan ilhamlandım" dese de, Sovyet sistemi tarafından milliyetçilikle suçlanacak, önce hapse atılacak, eserleri yasaklanacak ve 1938`de kurşuna dizilecektir.
“Ötgen Künler” Türk Dünyası edebiyatında çok özel bir yer tutar. Türkistan romancılığının çıkış noktası olmasının dışında tam anlamıyla “ulusal kitap” özelliği kazanır. Roman yasaklanır, tüm nüshaları yok edilir, romanı bulunduranlar ise Sibirya’ya sürgüne gönderilir. Ama yine de gizli gizli çoğaltılır ve evlerde okunur. Baskıların en yoğun olduğu dönemlerde ise ezberlenir ve bu şekilde dilden dile dolaşır.
Ötgen Künler bir taraftan Çarlık Rusya`nın hedefi olan Türkistan`ın düşüş romanıdır, diğer taraftan ise büyük bir aşk hikayesidir. Romanın baş kahramanları Gümüş ile Atabey`in aşkları Leyla ile Mecnun hikayesi gibi etkili olur. Modern dönemin bir aşk destanıdır ve aşkla birlikte evlilik, aile baskısı, kuma sorunu, kadın-erkek eşitliği, kıskançlık gibi güncel sorunlara da çağdaş bir bakış açısı sunar.
Shekaspeare`in Romeo ve Jülyet, Venedik Taciri, Othello gibi piyeslerinden hiç de geri kalmayacak kadar güçlü bir eser olan Ötgen Künler`i severek okuyacaksınız...