Tükendi
Stok AlarmıKimliğin ve biz`liğin temel göstereni olarak öteki, tarihin en eski devirlerinden itibaren üretilmektedir. Ancak modernite ile birlikte öteki, basitçe bizden olmayanı değil, aynı zamanda bizden olmayanın damgalanarak insandışılaştırılmasını ve şeytani bir varlığa dönüştürülmesinin de aracı haline gelmiştir. Zira modern egemenlik, Hard ve Negri`nin de belirttikleri üzere, kök saldığı her yerde toplumsal alanı baştan sona kuşatan ve hem kendi kimliğinin arılığını korumak, hem de öteki olan herkesi dışlamak için hiyerarşik toprak sınırları dayatan bir Leviathan yaratmıştır. Öteki kılınanın itibarsızlaştırılması, değersizleştirilmesi ve hatta insani bir varlık olmaktan alıkonması temelinde işleyen şeytanlaştırma, egemen olanı ya da çoğunluğu oluşturanları, her türlü sorumluluktan azade kılar. Diğer bir deyişle, kimliğin belirleyeni olarak öteki, modernite ve ulus-devlet örgütlenmelerinin şiddetle ihtiyaç duyduğu, politik ve toplumsal sınırları belirleyen bir gösterendir. Böylesi bir şeytanlaştırmaya temel oluşturan ve aynı zamanda gücünü bu türlü bir şeytanlaştırmadan alan her türlü dışlayıcı ve ayrımcı politikalar ise genel anlamda kültürel temelde inşa edilerek sürekli kılınabilmektedir. Elinizdeki tuttuğunuz bu çalışmada da ötekileştirme ve şeytanlaştırma süreçlerinin, Türkiye politik kültüründeki yansımalarının incelenmesini hedeflenmiştir. Özellikle Kürtler, komünistler, kadınlar, sığınmacılar, gayrimüslim azınlık gruplar, Aleviler, Kemalistler, toplumsal hareketler ve terör (ist/izm) çerçevesinde, Türk politik yaşamında bir ritüele/pratiğe dönüşen şeytan taşlamanın izi sürülmeye çalışılmıştır.