Osmanlı İmparatorluğu’nun son iki yüzyılında “delilik” nasıl tanımlandı? Akıl sağlığını kaybeden bireyler, hem toplumun hem de devletin gözünde hangi anlamlara büründü? Bu kitap, Osmanlı’nın modernleşme sürecinde deliliğe bakışını, kurumsal politikalarını ve akıl hastalarının toplumsal statüsünü ayrıntılı bir şekilde inceliyor. Ayrıca, “deli” veya “delilik”in her dönemde değişen anlamlarına bakarken bugünkü kavrayışımıza da ışık tutuyor.
Antik Yunan tıbbından modern tıbbın gelişimine kadar geniş bir yelpazeyi ele alan çalışma, Osmanlı toplumunda deliliğin yalnızca bireysel bir durum değil, aynı zamanda siyaset, din ve modernleşme arasındaki ilişkilere ayna tuttuğunu ortaya koyuyor.
Osmanlı’nın kimleri “deli” ilan ettiğini ve bu “delilerin” nasıl bir sosyal denetime tabi tutulduğunu anlamak için arşiv belgelerinden doktor raporlarına edebi eserlerden günümüz bakış açısına uzanan zengin bir kaynak havuzu kullanan bu kitap, tarih, siyaset ve psikiyatri kesişiminde çığır açıcı bir analiz sunuyor.
Deliliğin toplum, iktidar ve modernleşme ile dansını öğrenmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir rehber.