Yıllar geçtikçe bazı karakterler yerini bir başkasına bıraktı. Ancak hiçbir zaman terk etmediler beni. Hayal dünyası ile gerçek dünyanın arasında mekik dokuyordum. Tam olarak ne hayal dünyasının ne de gerçek dünyanın bir karakteri oldum. Mahalle maçlarında fazla kalan bir oyuncunun ilk yarı bir takımda, ikinci yarı da diğer takımda oynayan bir oyuncusu gibiydim…
Yaşama dört elle sarılmak için didinirken bir yandan da ölmek istiyorum. Hem çok çalışkan hem de çok tembelim. Cesaretim çevremi ürkütecek seviyedeyken aynı zamanda korkağın tekiyim. Özgüven ve çekingenlik iç içedir bende. Kendimi kahkahalar içinde bulurken bir anda gözyaşı döktüğümü görüyorum. Kısacası kim olduğumu ve ne yaptığımı hiç bilmiyorum.