Toplumsal hayatımızdaki farklılıklar, hayatımızı karmaşık hale getiren bir imtihan kaynağıdır. Bu farklılıklar yoluyla Allah Teâlâ; adilane davrananlar, sınırı aşıp haksızlık edenleri; aynı zamanda iyilik edenler ile sadece kendi çıkarlarını düşünüp başkalarının ihtiyaçlarını önemsemeyen kimseleri ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Böylelikle Müslümanın diğer insanlarla olan ilişkileri, Allah Teâlâ ile olan ilişkisiyle bağlantılıdır. Çünkü Müslüman, diğerlerine Allah’ın emirlerine uygun davranmalı ve O’nun çizdiği sınırları aşmamalıdır.
Barış ve iyilik zihinde oluşur; aynı şekilde savaş ve çatışmalar da ilk kafada başlar. Bu nedenle zihinlerde ve ruhlarda olanların değişmesi, toplumların ve çevrelerin düzeltilmesinin temelini oluşturur.
Beni bu kitabı yazmaya teşvik eden şey; sosyal dokularda gördüğüm korkunç ayrışmadır. Mezhep savaşları ve ırkçılık nedeniyle binlerce insanın ölmesi ve milyonların yerinden edilmesi, insanların inançlarını ve aidiyetlerini değiştirmeye zorlanması beni bu eseri kaleme almaya sevk etmiştir. Toplumu iyileştirme konumunda bulunanlar; insanları müşterek veya ortak yasamın değerleri konusunda yeterince eğitseler ve mezhepsel ve nefret dolu ırkçı eğilimlere karşı mücadele etme konusunda yeterli çabayı sarf etselerdi, hiç kuşkusuz bütün bunlar olmazdı.