Aycan bebeğin küçücük cansız bedeni iki gün sonra Süveyda Mevkiinde sahile vurulmuş olarak bulundu.
Cansız bedeni sahile vuran Aycan bebek cansız bedeninin hal lisaniyle tüm insanlığa sesleniyordu. Küresel güçlerin insan hak ve hürriyetleri bağlamında demokrasi, özgürlük, çağdaşlık ve gelişmişlik gibi söylemlerle Ortadoğu’ya inşa etmek istedikleri medeniyetin insanlığı nasıl tükettiğini İslam âleminin gözüne sokarcasına haykırıyordu.
Aslında Aycan bebeğin küçücük bedenini sahile vuran Akdeniz de bu hal ile dile gelerek aynı mesajı vermişti.
Ortadoğu’da insanlığın geldiği son noktanın acı gerçeğini haykıran bu manzara karşısında vicdanlar suskun, gözler kör ve kulaklar sağırdı. Maalesef duyan ve gören yoktu. Merhamet bloke edilmişçesine mahşeri vicdan suskundu.
Aklını, iradesini ve vicdanını kaybetmemişler tavır alıp tepki verse de bu tavır ve tepkiler yalnızlığıyla etkisiz kalıyordu.
Maskeli medeniyetin ürünü paslanmış vicdanların ve çoraklaşmış zihinli müflis ellerin yaptıkları bu zalimlikleri kabullenmek esfele-i safilin mertebesine düşmek demekti.
Ve… Kıyıya vuran insanlıkla birlikte maskesi düşen bu medeniyet de çoraklaştırıp tutsak ettiği zihniyetle birlikte çöküşe doğru hızla sürüklenmeye mahkûm olmuştu.