Edebiyatımızın Türkiye`de en çok tartışılan, dünyada en çok okunan ismi, Orhan Pamuk.
Walter Benjamin, Sâdık Hidâyet ve Ahmet Hamdi Tanpınar`a dair kaleme aldığı kitaplarıyla okurlarına yeni ufuklar açan bir "etkin okur", Oğuz Demiralp.
Orhan Bey ve Kitapları`nda Oğuz Demiralp bu kez, ilk romanı Cevdet Bey ve Oğulları`ndan Nobel Edebiyat Ödülü`ne, Nobel’den (şu ana kadar) son romanı Kırmızı Saçlı Kadın`a, attığı her adımı önceden "kuran" Orhan Pamuk ve kitaplarını odağa alıyor.
Pamuk`un Tanpınar Merkezi`nin açış konuşmasından hareket ederek, *Pamukistan* adını verdiği kozmosun nasıl işlediğini, Nobelli yazarın söyleşilerde okuru nasıl yönlendirdiğini, ucu bambaşka yerlere çıkan siyasi çelişkilerini ifşa ederken, postmodern ve oryantalist oyunlar arasında kaybolmuş bir Orhan Pamuk okurunun *mağduriyet müzesi*ni inşa ediyor Demiralp.
Mustafa Kesret`in yoldaşlığında okur olarak Habil’in yerine geçiyor ve Kabil`in günahlarını sıralıyor...