Günümüzde çağdaş bir biçimde yönetilen örgütler, küresel rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmek ve hızlı değişimlere uyum sağlayabilmek için "öğrenmek" ve öğrenme sürecine süreklilik kazandırmak durumundadırlar.
Bu anlamda Örgütsel Öğrenme, örgütler için mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir değişime uyum yoludur; ayrıca önemli olduğu kadar, ulaşılması zor ve zahmetli bir süreçtir. Örgütler, çağın gereklerine uygun, dinamik, esnek değişime hızla uyum sağlayabilen ve en önemlisi "bireylerine" hak ettikleri değeri verebilen bir yapıya kavuşmak istiyorlarsa, bu zorlu süreci bilinçli ve sistematik bir biçimde ele almalıdır. Öğrenme sürecinin sonunda ulaşılan en son nokta ise, "Öğrenen Bir Örgüt" olabilmektir; böyle bir yapı, örgütlerin geçirmiş oldukları evrimin de bugün geldiği noktayı açıklar.