Raperin’in hikâyesi belki bir yerlerde aynı veya benzeri şeyleri yaşayan bir kadının ruhuna değecek ve bu romanda kendini bulacak, kendini yaşayacaktır.
Hiçbir kadın, hiçbir şekilde örf, gelenek, görenek diyerek istemediği bir hayata mahkûm edilmemelidir.
Toplumumuzdaki tüm kadınlarımızı gelenek, görenekleriyle değil de istedikleri ve hissettiklerini yaşamaya davet ediyorum.
Ve tabi ki evlatlarımızı, kızlarımızı kendine özgüveni olan, erkek evlatlarımızı sorumluluk sahibi, sevgi dolu birer bireyler olarak bu topluma kazandırmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz.
Raperin tek başına kendi hayatında kendi devrimini yaptı. Cahil, zayıf, güçsüz, hiçbir şey bilmeyen zavallı bir kadından muhteşem, güçlü ve mutlu bir kadın yarattı.
Selam olsun güzel kadın Raperin’e…
Ve selam olsun Raperin gibi devleşen, güçlenen; nerede olduğunu bilmediğimiz ama aramızda yaşayan güzel kadınlara…