Tükendi
Stok AlarmıHacı, hocaların aklıyla hareket edenler, *Ben bilmem şeyhim bilir* diyenler, utanmadan Allah’ın kitabının yanına uydurma kitaplar koyanlar, dini bilgileri yalanlar, iftiralar, hurafeler ve bidatlerden ibaret olanlar, ne yazık ki yüzlerce yıldır İslam’ı yozlaştırmış ve hatta bu güzel dini İslamofobi’ye dönüştürmüşlerdir. Dışarıdan bakıldığında Müslüman gibi gözüken, ancak içleri cahiliye devrindeki ataları gibi çürük, kokuşmuş ve bomboş olan bu kimseler, İslam’ı yozlaştırma hareketlerine öncelikle Kuran’ı değersizleştirerek başlamışlardır. Bunu da korunmuş, akla ve mantığa uygun, yalın ve kolay olan Allah ın kitabını; anlamadan okutarak, uydurma kaynaklarla aynı kefeye koyarak, anlaşılmaz ve yetersiz olarak adlandırarak başarmışlardır. Onlardan dolayı mahşerde Resulullah, insanların Allahın ayetlerine gerektiği gibi inanmadıklarını anlatacak ve ardından şu cümleyi kuracaktır:
Furkan 30. *Resul der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran`ı büsbütün terk ettiler.*
Yüzlerce yılın sonunda, artık ortada Peygamberimiz Muhammed’in tebliğ ettiği, Kuran’ın tabiriyle *Halis Din* den yana hiçbir eser kalmadı. Bizler korkup, sustuğumuz için halis din, yani insanlar tarafından yozlaştırılmamış, akla uygun, yalın ve kolay din; uydurmalarla, iftiralarla, hurafelerle, bidatlerle dolmuştur. Ancak artık bizlere korkmakta, susmakta haramdır. Kuran’a ve halis dine dönüş, herkesin boynunun borcu olmalıdır.
Halis Dini Yaşayan Hanif Müslümanlara Selam ile...