İnsan bir ömre kaç aşk sığdırır? Aşkımızın yanına kendi aşkını koymayanı mı hatırlarız ömrümüzün sonbaharında... ve zamanında verilmeyen bir öpücüğün, tutulamayan bir elin, çalmayan bir telefonun mu izini süreriz uzun uzun denize baktığımızda...
On Kadın, Bir Hayal karşılıksız aşkların kitabı; aynı zamanda anlatım dilini *zorlayan* bir roman. Anlatıcımız bir erkek ve hayatına girmiş on kadının anısı, bir düş kent olarak tanımlanabilecek Dubrovnik’te yaşamının en büyük *buluşması* ile *kavuşması*nı beklerken belleğinde dolaşıp duruyor. Onu oraya bir kadın çağırmış, her ân gelebilir ve kadını beklerken Beşir Fuad’ın bilinmeyen bir şiir kitabının da peşinde...
O kadınlara âşık olmuş ama karşılığında hayal ettiği aşk’ı bulamamış, yaşayamamış ya da parmaklarının ucundan kayıvermiş. On farklı kadında da küçük bir çocuk gibi sevilmeyi bekleyen, o kadınların seçimlerine saygı gösterirken gözyaşlarını da içine döken bir romantiğin lirik kitabı On Kadın, Bir Hayal.
İnsan bir ömre kaç karşılıksız aşk sığdırır?
Dahası hangileri roman olur?