Ömer, sizin yaşlarınızda bir çocuk. Ama taa 150 yıl önce yaşamış bir çocuk.
Ne televizyon ne telefonun olduğu, hatta elektriğin bile evlere girmediği bir çağda yaşamak nasıl bir şeydi acaba? Hayal bile edemiyorsunuz belki de...
Öyleyse Ömer`le birlikte zamanda bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
Onunla İstanbul sokaklarında, meyve ağaçlarıyla dolu bahçelerde dolaşın.
Ömer`in arkadaşları, ailesi ve öğretmeniyle tanışın.
Kimbilir, belki siz de bir gün anılarınızı yazarsınız ve 150 yıl sonra onları başka çocuklar okur.
Düşünmesi bile heyecan verici, değil mi?