Karanfil tozundan bir Ekim akşamı
İnce kum gibi süzülüyor başımdan aşağı
İyilik hükmünü sürerken çürümüş vücuduma
Vadeyi bitiren ipsiz salıncak
Sallıyor bir o yana bir bu yana
Yağmurla sevişen nefsimin öpücüğünü
Salkımsöğüt`ün gölgesinde uyuyan nehrim
Sıcak bir esinti sunuyor kulağımdaki pembeliğe
Besbelli başım dertte cennetimle
Pişmanlığını açıklayan kuşaklı bel ağrım
Başka neden korkabilirdi ki
Bilmediği görmelerinden başka