Yaşam hepimiz için beklenmedik durumlarla dolu. Hepimiz ölümlü canlılarız ve her canlı bir gün ölecek. Değer verdiğimiz bir şeyden ya da birinden yoksun kalabiliriz, çeşitli kayıplarımız olabilir, hayatımız değişmiştir artık ve yas sürecine girmiş olabiliriz….
Yaşamımızı bu soyut ve bilinmez gerçeklikleri bile bile yaşıyoruz. Yaşadığımız her an’ı, içinde bulunduğumuz durumları, işimizi, yaptıklarımızı, ilişkilerimizi, doğayı, evreni anlamlandırmaya ve yönetmeye çalışıyoruz. Yaşamımızda kişisel bir anlam ve yön bularak, anlamlı bir şekilde doyasıya yaşamak istiyoruz. Ölümden bahsetmek istemiyoruz. Ölüm hakkında konuşmak rahatsız ediyor. Dayanılmaz buluyoruz, çok üzülüyoruz, kabullenemiyoruz, isyan edebiliyoruz, konuşamıyoruz… Ya da yanlış konuşuyoruz…
Olumsuz sağlıksız düşünceler, yararsız başa çıkma yolları ve olumsuz duygular bizi sarmaladığında kendimizle, çocuğumuzla, büyüklerimizle, akrabalarımızla, arkadaşlarımızla, danışanlarımızla, öğrencilerimizle yanlış konuşabiliyoruz ölümü ve yası... Böylece daha çok zarar verebiliyoruz kendimize ve çevremize…
Ölüm, yas ve kayıp nedir?
Her yaştan birey, çocuklar, ölüm, kayıp ve yas sürecini nasıl yaşar?
Ölüm ve yası nasıl anlatmalıyım?
Yas sürecini sağlıklı bir şekilde nasıl yönetebilirim?
Ruh sağlığı uzmanıyım, eğitimciyim, yöneticiyim, kendi kaybım
var..Uzman olarak yasımı nasıl yönetebilirim?
Psikolojik ilk yardım ve yas danışmanlığı nedir?
Bu kitap aracılığıyla gelin birlikte soruların cevabını bulalım,
Sağlıklı düşünelim ve sağlıklı konuşalım ölümü ve yası…