Günümüzde genel olarak insanlığın, özelde ise Müslüman toplumların şu an içinde bulunduğu imani ve ahlaki bunalımların temel nedenlerinden biri de dünyayı imar etme iddiasında iken onun diğer vechi olan ahireti unutmuş olmalarıdır. Yani dünyayı kurtarmaktan söz ederken onu tamamlayan diğer yüzünü, ahireti ihmal ettiklerinden, tabir-i caiz ise iki arada bir derede kalmış durumdalar. Bu da ister istemez varlığını hakkıyla anlamlandırmayı başaramayan, dünya hayatındaki gaye ve hedeflerini doğru olarak tespit edemeyen ve dahası sürekli inançlarıyla eylemleri arasındaki çelişik durumlara şahit olmak durumunda kalan hastalıklı bir halet-i ruhiyeyi ortaya çıkarmıştır. Nihayetinde bu psikolojik hal, imani ve ahlaki çöküntüye sebep olmak ile bireysel ve toplumsal alanlarda maddi ve manevi büyük sıkıntı ve bunalımları netice vermiştir.
Eserde bir kimsenin ölümü ile musalla taşına yatırılmasından kabre konulmasının ardından kıyamet günü tekrar dirilişi ile başlayan nihayetinde cennet ve cehennem ile hitam bulacağı sonsuzluğa doğru yolculuğunda karşılaşabileceği menziller ve haller Kur`an ve Sünnet`in rehberliğinde canlı tasvirler ile detaylı bir şekilde tanıtılmaya/anlatılmaya çalışılmıştır