Sigaranın vücudumuza verdiği zararı bilmeyenimiz yoktur. Ömrümüzü hiç fark ettirmeden, sinsice kısaltır. Yılda 20 milyar dolardan fazla bir miktarı bedenimizi tahrip etmek için harcıyoruz. Bu milyarlarca dolar başta ABD olmak üzere İngiliz ve Japon kartellerinin ceplerine gider. Ancak işin bir başka yönü daha var. Sağlığımızdan daha da önemli ve hazin bir hikaye...
Kaçakçılığın en gözde ürünü sigaradır. PKK’nın en istikrarlı ve önemli gelir kaynağıdır. Mehmetçiği şehit eden, polisimize ve vatandaşımıza sıkılan her kurşunun ardında PKK’nın sigara kaçakçılığından elde ettiği gelir yatar. Avrupa Birliği bu konuda ABD mahkemelerinde dava açmış olmasına rağmen, kendi devletimiz onca ihbara aldırmayarak sigara kaçakçılığına derinlemesine el atmaz. Ara sıra gazetelerde kaçak sigara yakalandığı haberlerini okusak da *Bu kaçakçılığın kaynağı neresidir? Bu sigaralar nereden satın alınıyor?* sorularını sorup araştırma yapacak bir tek savcımız çıkmaz.
Ama yine de şükredelim, hiç olmazsa sigara içmeyenleri içenlerin zulmünden, hoyratlığından, bencilliğinden kurtaran meclisimiz, bakanlarımız, başbakanlarımız oldu. Türkmenistan cesur bir kararla 2016 yılına sigarasız girdi. Tüm ülkede sigara satışı yasaklandı. Darısı bizim başımıza derken, insanlığı mahveden bu meşru zehrin öyküsünü, üreten ve satan, insan sağlığı üzerinden ticaret yapan bu yabancı kartellerin ve yerli ortaklarının insafsızlığını hayretle, üzüntüyle ve kızgınlıkla okuyacaksınız.
Bu kitabı hazırlarken emek ve destek veren herkese teşekkürlerimle ve sigarasız bir dünya dileğiyle...