Gogol lise öğrenciliğinde çocukluğundan beri kendisinde uyanmakta olan yeteneği hissediyordu. Kendisi seçkin tabiat ve karaktere sahip olduğunu düşünüyordu, fakat arkadaşları ve yakınları arasında da anlaşılmamış bir kimsedir. Gogol soyluların çocuklarına öğretmenlik yapmış ve bir arada Petersburg Üniversitesinde Ortaçağ tarihi dersleri okutmuş, fakat daha sonra bu işlerden memnun olmamıştır. Daha sonra küçük hikayeler yazmaya başlamış; hayatın en kötü yönlerini kaleme almaya çalışmıştır. Gogol, kendisini kanıtlamak için gittiği Petersburg’da umduğunu bulamadı, ama yılmadı. Çeşitli engelleri aşmaya çalışarak gençlik şiirlerini yayınlamaya karar verdi. Şiirlerinin yayınlanmasıyla meydana gelen dedikodu ve alaycı ifadeler Gogol’u ümitsizliğe düşürdü. Yazdığı eserlerin hepsini ateşe atıp yaktı. Gogol bütün bu sıkıntılar üzerine ülkesini terketti. Almanya’ya gitti. Üç ay sonra beş parasız tekrar Petersburg’a döndü. Burada küçük bir memurluk bularak çalışmaya başladı. Bu arada yayınladığı “Bir Yazarın İtirafları” adlı kitabıyla iyice ünlendi.