‘Dilimin kuraklığı ve kelimelerimin yalınlığa susamışlığı işte bundandır’ diyen Mir Alen, şiirleriyle okurunu bazen sararmış bir buğday tarlasına bazen de bir Orta Doğu’ya yolculuğa çıkartıyor. Şair; kelimelerle ustaca oynayışı ile kullandığı dilin yalınlığında yaşadığı coğrafyada bir akşamüstünde bulabiliyor kendini. Şiirler boyunca Fırat’la Dicle’yi saran kelimeler arasında sevgiliye sesleniyor. Öyle ki yarattığı imgelerle sevgilisinin güldüğü zamanı devrim olarak nitelendiren Mir Alen’in başarılı ilk eseri okurlarla buluşuyor.
Susmak mı gerek o zaman
O zaman susalım
Susalım ve kelebeklerden bahsedelim
Tütünden ve şiirden bahsedelim
Şarkıdan bahsedelim susalım
Bir sokak köpeği ne kadar susuyorsa gün doğarken
Susalım ve kitaplar okuyalım o kadar
Sigara saralım, sigara içelim,sigara söndürelim biterse
Ama unutmayalım gücü yetmez hiçbir dilin
Tarihini anlatmaya bütün bir ömrün