Yaşamın "nasıl başladığı" birçok kültürde, medeniyette, dinde farklı yorumlanmışken "ölümle son bulduğu" herkes tarafından kabul edilen bir görüştür. İnsanoğlu bu gerçek karşısında acizlik göstermiş, teslim olmuş ve "ölümün bile son olmaması" gerektiğine inanarak öteki dünya inancını geliştirmiştir. Bu gizemli gerçek nedeniyle farklı etkenlerin de içerisin de olduğu bir dünya yaratılmış bu dünyanın yönetenleri bulunmuş (tanrılar ve tanrıçalar) hiyerarşik bir düzen ile birlikte, "öteki dünya" zihinlerde kurgulanmıştır. Yaşanılan coğrafyanın iklimsel ve topoğrafik etkenleri nedeniyle temelde aynı detaylarda farklılıkları olan ölümle ilgili inançlar, adet ve gelenekler geliştirilmiştir. Bu adet ve gelenekler sayesinde toplumsal ritüeller bütünü oluşturulmuş, bu ritüeller bütününe de "ölü kültü" denmiştir.