Tükendi
Stok AlarmıPerili bir şato, Kont Dracula, gotik romantizm! Bütün bunları bir Jules Verne romanında bulmak pek sık olacak bir şey değildir. Ama bildiğimiz gibi Verne`in hayal gücünün aşamayacağı zorluk yoktur. Karpatlar Şatosu onun en sıradışı romanlarındandır. Transilvanya`nın hurafelerin istila ettiği dağlarındaki gizemli ve ıssız bir şato ve buradan yayılan dehşet dalgasını çözmeye çalışan cesur yayılan dehşet dalgasını çözmeye çalışan cesur genç adamların maceralarını anlatır. Hatta Dracula`yla karşılaştırılabilir ürkütücülükteki bu maceraya Verne, bir bilimkurgu havası vermeyi de başarıyor.
Transilvanya`nın Karpatlar`ındaki Werst köyü yakınında bulunan bir şatoda gizemli şeyler yaşanmaktadır,. Köylüler Chort`un (şeytan) şatoyu işgal ettiğinden emindir. Bölgeyi gezen Kont Franz de Telek yaşdığı rahatsızlıkları araştırmak üzere, şatonun sahibi Baron Rodolphe de Gortz`un yanına gider. Çünkü yıllar önce meşhur İtalyan primadonna La Stilla`nın sevgisini kazanma konusunda birbirlerine rakip olmuşlardır. Kont, La Stilla`nın ölü olduğunu düşünürken, suretlerini görür, sesini duyar; hem de şatonun kendisinden geliyormuşçasına.