Darbelerden sonra olağanüstü işler yapılır. Çünkü hukuk askıya alınır ve hukukun olmadığı yerde her şey kuvvete dayanır.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe kalkışması başarısız olmuştur. Ancak 20 Temmuz 2016’da Olağanüstü Hal ilanından sonra darbelerden sonra yaşanan ne varsa çok daha fazlası yaşanmıştır.
Gerçek anlamda bin kişinin dahi katılmadığı teşebbüs bahanesiyle yüzbinlerce kişi, sanığın idamına delillerin sonra toplanmasına misali, kanun hükmünde kararnamelerle peşinen terörist ilan edilmiştir.
İnsanlar “ağaç kabuğu yesinler” denilerek ömür boyu hatta nesiller boyu sürecek medeni/sivil ölüme mahkûm edilmiş, fiili olarak vatandaşlıktan çıkarılmıştır.
“Hiç kimse adil yargıya muhatap olmadan tutuklanmayacak, hapse atılmayacak, malına el konmayacak, suçlu ilan edilmeyecek, sürgüne gönderilmeyecek veya herhangi bir başka biçimde helak edilmeyecektir” diyen 1215 tarihli Magna Carta’nın bile gerisine gidilerek temel hak ve hürriyetler askıya alınmış, hakkı koruması gereken hukuk iktidarın sopası, adaleti sağlaması gereken yargı hukuksuzluğun aracı haline gelmiş, mahkemeler sıradan vatandaşlardan terörist imal etme aracı haline gelmiştir.
Bu kitap; darbeyi, ohal’i, 15 Temmuz hakkındaki soruları, kanun hükmünde kararnamelerle yapılan kıyımları, khk’lı olmayı, “madem mahkemesiz adam asılmaz, o halde adet yerini bulsun hadi bi mahkeme edelim” misali yapılan “deli deli küpeli” yargılamalarını, yasal ve rutin faaliyetlerin nasıl terör suçu sayıldığını, 15 Temmuz kalkışmasından sonra yaşananları ortaya koymak için yazıldı.
Bu kitabın yazarı da kanun hükmünde kıyıma uğrayan, olmayan eylemlerden terörist olarak yargılanıp beraat eden ama hala görevine dönemeyen bir khk’lıdır yani olayları bizzat yaşayandır, bilendir, görendir. Amacı da tarihe not düşmek bir ibret vesikası bırakmak, insanların düşünmesine, akletmesine, gerçekleri görmesine katkı sunmaktır.
“Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin”