Tükendi
Stok Alarmıİslamiyet’le birlikte yeni bir kültür ve medeniyet dairesi içine giren Türkler, yeni bir ruha ve bedene kavuştular, böylece İslamiyet’in ateşli müdafii olmuşlardır. Türklerin İslâmiyet’e samimi ve kuvvetlice bağlanmaları Türk-İslâm sentezine dayanan yeni bir kültürün doğmasına imkân sağlamıştır. Bunun neticesi olarak kültürümüz gibi edebiyatımız da İslâmî bir hüviyet kazanmıştır. Bunun en bâriz örneği, Oğuz Kağan Destanı’nın İslâmî varyantlarıdır. Şüphesiz bu kaynaşmada tek Tanrı inancı ile İslâmiyet’in ilâhî anlayışının etkisi büyüktür. Yeni dini sevdirmek, esaslarını öğretmek için Türk dervişleri edebî geleneğimizde yer alan Oğuznâme anlatılarına yeni bir ruh ve anlayış katmışlardır. Bu Oğuznâmelerin en önemlilerinden birisi de Yazıcıoğlu Ali’nin Tevârih-i Selçuk eserinin başına eklediği Oğuznâmesidir.
II. Murad devrinin önemli âlimlerinden olan Yazıcıoğlu Ali, padişahın emriyle XIII. Yüzyıl İranlı tarihçilerinden İbn-i Bibi olarak tanınan Nuru’d-din bin Hüseyih bin Muhammed bin Ali El-Ca’feri er-Rudegi’nin El-Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umurei’l-Al’iyye adlı eserini Tevârih-i ‘Âl-i Selçuk adıyla dört bölüm halinde Türkçeye çevirmiş, başına da bir Oğuznâme ilave etmiştir. Yazıcıoğlu’nun kaleme aldığı mensur Oğuznâme bölümü devrin dil yapısını, kelime hazinesini, anlam dünyasını ve düşünce yapısını çok ince bir çizgiyle bizlere sunmaktadır. Bu eser, Türkçenin cümle yapısının gelişimini görmemiz açısından da oldukça önemlidir. Bu bakımdan gelecek çalışmalara da fayda sağlaması temennisiyle Yazıcıoğlu’nun Tevârih-i ‘Âl-i Selçuk eserinde yer alan Oğuznâme “inceleme, tenkitli metin, sözlük ve ekler dizini” şeklinde yayına hazırlanmıştır.
Yayınlanan bu çalışmanın tenkitli metin kısmı, Topkapı Sarayı Yazma Eserler Bölümü R1390 (Revan 1390) numaralı yazma temelinde on nüsha üzerinden tahkiki yapılmış, ancak metin kurgusu tıpkıbasımı da verilen altı nüshaya dayalı gerçekleştirilmiştir. Sözlük ve ekler dizini yine Revan 1390 numaralı yazmadan çalışılmıştır. Dipnotta, madde yazım usulüyle dil incelemesi ve metin karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir.
Akıcı ve düzenli bir üslupla kaleme alınan Yazıcıoğlu’nun Oğuznâmesi ilim dünyasında tanınmış ve takdir görmüştür. Ayrıca, kendi devrini aydınlattığı kadar bugünün insanlarına da ışık saçmakta, yeni bir ülküyle, süs ve gösterişten itina edercesine bizleri selamlamaktadır.