Remzi Efendi dört genç mühendisin kalacağı yerin odacısı olarak tayin edilmişti. Mühendisler Remzi Efendi’nin köyden yetişme olduğunu birkaç muhabbetten sonra anlamışlardı anlamasına ya bir sorun vardı. Evrakları doğru yere götüremiyor, gittiği yerde de kaybolup geri dönerken zaman kaybediyordu. Sonunda mühendisler bunun da sebebini buldular, Remzi Efendi okuma-yazma bilmiyordu.
Remzi Efendi okuma yazma öğrenirken gençler de bir zamanlar onun yakın köylerden birindeki Remzi Ağa olduğunu öğreniyorlardı. Peki ne olmuştu da Remzi Ağa köyünden kasabaya geçip hizmetli vazifesindeki Remzi Efendi’ye dönmüştü? Üstelik hâlinden de memnundu. Hele hele okuma-yazma öğrendikten sonra kaçırdığı hayatı yeniden keşfederken mutluluğu daha da artacaktı.
Odacı Remzi’nin öyküsünü okurken yeni kurulan Genç Türkiye’nin gerçeklerini görecek, Milli Şef’i selamlayıp ülkede eğitimin temellerinin hangi ideolojik değerler ve samimi duygularla atıldığını göreceksiniz.
İyi okumalar…