Derler ki;
Her Yunnak Mevsimi’nin üçüncü günü, gölün ortasından bir ışık yükselir göğe doğru. Mehmet’in aşkının ve umutlarının ışığı derler ona. Çünkü tüm umutlarını, geleceğine ilişkin tüm taleplerinin yangısını göle dökmüştü o gün.
Orada da kaldılar.
Suyun altında…
O yüzden her yıl dönümünde göl dayanamaz ve Mehmet’in ateşini içinden atarmış göğe doğru.
Bir süreliğine de olsa rahat etmek için.
O ateş o gölü kuruttu.
Bugün Mehmet’ in sevdalandığı gölün yerinde toz ve kumdan başka bir şey yok artık.