"Makedonyalı İskender’in (İ. Ö. 356 - 323) Asya ve Afrika kıtalarını fethetmesi Helen kültür ve uygarlığının Doğu’da yayılmasına neden oldu İskender’in siyasi amacı. Helen kültürü ile yeni fethedilen memleketlerin kültürleri arasında bilim, kültür, mimari ve yazın eklektizmi sağlamaktı. İskender bu amaçla, fethedilen memleketlerde kentler kurarak Helen yazar, filozof ve bilimadamlarını, fethedilen bu kentlere bilgi ve birikimlerini aktarmaları için yöneltti. Bunun sonucunda İslam’ın görünmesinden önce bilim ve kültür kentleri kurulmuş bulunuyordu. Bu kentlerin en önemlileri İskenderiye, Urhoy / Urfa, Nsibin / Nusaybin, Harran ve Bet - Lapat/ Gündi - Şapurdu.
Pers ve Roma devletlerinin ortasında kurulmuş Nusaybin kenti, tarihte üstlendiği bilmisel ve kültürel rollere göre Um al ‘Ulum (Bilimler Anası) ve Madinat al - Ma’arif (Bilgi Kenti) unvanlarına layık görülmüştür. Süryaniler, hıristiyanlığı kabul etmeden önce de, Nusaybin, bilim ve kültür merkezi olarak biliniyordu. İsa’dan çok önce yaşamış olan şair filozof Wefa ve 2. yüzyılın ortalarında yaşamış filozof Bar - Serapiyon, Nusaybin okullarında yetişmiş paganist Süryaniler’dendi. Bu paganist Süryani düşünürlerin ortaya koyduğu eserlerin daha sonra hıristiyanlığı kabul eden Tityanus, Bardayşan ve Mani (2. ve 3. yüzyıl) gibi Hıristiyan Süryaniler’in eserlerine dil ve yazın açısından benzerlik arz etmesi Nusaybin okulunun sürekliliği açısından önemlidir.
Giriş Yazısı
Uzun süredir beklenen Nusaybin Akademisini nihayet takdirlerinize sunmaktan mutluyuz.
Yaba Yayınları