İsa doğduğunda gezegenimizde üç yüz milyon insan yaşıyordu. Günümüzde ise bu sayı yedi milyar. Buna dakikada yüz elli altı insan ekleniyor. Peki dünya bu yükü kaldırmaya hazır mı?
Bir adamın hafızası insanlığın kaderini değiştirebilir mi?
Adını bilmiyordu. Nereden geldiği konusunda hiçbir fikri yoktu. Neden Berlin’de olduğunu ya da neden bir metro istasyonunun tünellerinde uyuduğunu bilmiyordu. Sadece avucunda Noah yazılı bir dövme vardı, bu yüzden evsizler ona Noah diyordu. Kimliğine ulaşma çabası ise tam bir kâbusa dönecekti.
Aynı anda Manila’da yeni bir grip salgını global boyutlara ulaşmakta ve on binlerce kişinin hayatına mal olmaktaydı. Gölgelerde ise radikal bir grup dünyanın kaderini değiştirecek bir planı gerçekleştirmeye hazırdı ve insanlığı kurtaracak anahtar kim olduğunu bile hatırlamayan Noah’nın elindeydi.
“Sebastian Fitzek’in okuyucuyu tekrar tekrar şaşırtma, yanlış yollara sokma ve hiç beklemediği anda tüylerini diken diken etme konusunda eşine az rastlanır bir yeteneği var.”
Oldenburger Onlinezeitung
“Yüksek gerilim hattında geçen bir roman, kanınızı donduracak.”
Münstersche Zeitung
“Dünyanın sonuna dair okuduğum en etkileyici romanlardan biri. Kalbi zayıf olanlar okumamalı.”
Ici Paris
“Fitzek Almanya’nın Stephen King’i.”
RTL
“Günümüz sorunlarına ışık tutan, aynı zamanda hızlı temposuyla sizi etkisi altına alacak bir gerilim.”
Woman
“Başta tanıdık gibi görünen ama daha önce girilmemiş alanlara girmeyi başaran ve insanı dünyanın gidişatını sorgulamaya iten bir roman.”
Ostsee-Zeitung
“Kitabı elinizden bırakamayacaksınız.”
Kölnische Rundschau