İlim ve irfan semâlarının en parlak irşad güneşlerinden biri olan Mehmed Niyâzî Mısrî, (1027 H./1617 M.)lerde, Malatyanın o zamanki adı Aspozi olan Soğanlı köyünde dünyaya inmiş.
İlk, orta ve üniversite tahsili diyebileceğimiz mekteb ve medrese ikliminde öğrenim gören Mehmed Niyâzî, aynı yıllarda, Malatyada bulunan Halvetî Şeyh Hüseyin Efendinin sohbetlerine devam etmiş.
Hüseyin Efendi Hakka yürüyünce Diyarbakır-Mardin yoluyla Bağdata giderek orada ihtisas yapmış.
Daha sonra Mısıra giden Niyâzî Mısrî, Kahirede, Camiul Ezherde ders vermiş, ders almıştır.
Biz bu dosyada sizlerle birlikte Niyâzî Mısrî Hazretlerinin ilim ve irfan bahçelerinde gezinti yaparak ondan nasib almaya çalışacağız. Bu kitapta ayrıca hazretin kendi eseri olan MEWAİDUL İRFAN (İRFAN SOFRALARI) bölümünü okuyacaksınız.
Yâ Selâm!..
Halk içre bir âyineyim, herkes bakar bir an görür!
Her ne görür kendi yüzün, ger yakşi ger yaman görür!
......
İçi umman-ı vahdettir, yüzü sahra-yı kesrettir:
Yüzün gören görür ağyâr, içinde yâr olur peyda!
......
Alan lezzâtı birlikten, halâs olur ikilikten:
Niyâzi kande baksa ol hemân didar olur peydâ!