Bilinçlenmeye başlayan kadın nüfusu, yerel statüsü ve inancı ne olursa olsun kendileri için daha çok şey isteyen hemcinsleriyle dayanışmaya girerek örgütlenmeye başlamıştı.

Kafkaslar ve Türkiye başlangıçlı kadın eylemleri önce Ön Asya ve Orta Doğuya sıçramış, buralarda kadın eylemcilere karşı alınan sert önlemlerin insani tepkisi Avrupa ve Amerika’da da kendisini göstererek eylemler bir domino etkisiyle yayılmıştı. Yirmi, yirmi beş sene evvel gerçekleştirilen turuncu devrimlere sebep olan sokak eylemlerinin çok daha şiddetli ve çalkantılıları dünyanın her tarafında kadınlar tarafından gerçekleştiriliyordu.

Toplumsal olaylarda resmi görevlilerin kadınlara karşı uyguladığı şiddet içerikli güvenlik önlemleri –tarih boyunca olduğu gibi- halktan gelen tepkilerin artmasına sebep oluyordu. Kadınların başlattıkları eylem ve gösterilerin saflarına önce öğrenciler, ardından da anarşist marjinal guruplar katılıyor, olaylar büyüdükçe artarak sertleştirilen önlemler halkın topluca ayaklanmasına kadar uzanıyordu.