Nihayet Dergisi Sayı: 120 Aralık 2024

45,00 TL
Yayınevi Liste Fiyatı:
50,00 TL
Stok Adedi: 6

Tükendi

Stok Alarmı

NİÇİN? YANİ NİÇİN?
DUBAİ ÇİKOLATASI
Dubai çikolotası, son yıllarda ülkemizde ve genel olarak Orta Doğu’daki Dubaileşme, Dubaiyikeşfetme, Dubaitipileşme gibi eğilimlerin derinliğine işaret ediyor. Dubai’nin itibarsız Arap’tan, lüks ve gustonun şampiyonu Arap’a doğru yaptığı kariyer yolculuğu, Dubai’yi sadece bir başarı hikâyesi olmaktan çıkartıyor, onu “yırtma”nın bir simgesi hâline getiriyor. Genç ve steril Dubai’ye yapılan turlar, yaşlı ve yorgun Batı başkentlerine yapılan turlarla yarışıyor. Dubai, satın almak isteği uyandıran her şeyin, ama villadan çiğ köfteye, lüks saatten çikolataya kadar her şeyin başkenti olan açık hava avm’sine dönüşüyor. Büyük, sonsuz, mabet gibi bir avm. Dubai çikolotası, hem Batılı çikolatayı, hem de Doğulu fıstıklı kadayıfı buluşturan bir küçük Dubai tasarımı gibi. Aynı zamanda, yine Dubai gibi, lüksün ve tüketimin katmanlaştığı ve biraz da ağırlaştığı bir tasarım. Bir çikolata lezzetini, formülünden ve işlenişine yönelik belli titiz kriterlerden alabilir. Ama bu çikolata, çikolata olmanın ötesinde ve hatta dışında durarak, iyi ve geleneksel bir çikolata lezzeti değil, daha lüks ve türedi bir başka lezzet vadediyor. Nihayet bu sayıda, bu çiçeği burnunda konuyu çeşitli yönleriyle ele almaya çalıştı. 

Dosya, Aleyna Ayan’ın İlkay Kanık, ile yaptığı “Önemli Olan Dubai Çikolatasının Tüketilmesi Değil Tüketildiğinin Gösterilmesidir” başlıklı röportaj ile açılıyor. Ardından Elif Nuroğlu, “Doğu-Batı Sentezinin Başarılı Bir Ürünü: Dubai Çikolatası?” başlığıyla, Dubai çikolatasını üretici ve tüketici hareketleri doğrultusunda gastronomi turizm ve pazarlama stratejileri üzerinden analiz ediyor. Tolga Yıldız, “Dubai Çikolatası ve Lüks Psikolojisi” yazısında lüks tercihinin yalnızca ekonomik değil kültürel bir ifade biçimi olmasını tüketici davranışları üzerinden okuyor. Turan Kışlakçı, “Dubai Çikolatasındaki Altın, Las Vegas Eğlencesi?” isimli başlıkta, Dubaileşme miti üzerinden yaratılan lüks ve zevk algısını Las Vegas üzerinden okuyor. Büşra Eser, “Dubai Çikolatası: Bir Kopuş Mu, Süreklilik Mi?” sorusuyla Körfez ülkelerin küresel influencerların dikkatini çekmesi ve sosyal medya ünlüleri için arzu nesnesi dönüşmesini aktarıyor. Beyza Karakaya, “Sosyal Medyanın Yeni Çılgınlığı, Bir Arzu Nesnesi Olarak Dubai Çikolatası?” yazısında, Foodporn’un yeni gözdesi olarak adlandırdığı Dubai çikolatasını sosyal medya görselliğinin yanında lüks ve çekicilik boyutuyla ele alıyor. Kevser Çelikel, “Dubai Çikolatası Orta Doğu’nun Lüks Tatlı Hikâyesi” isimli yazısında viral olan bir lezzete karşı koruduğu mesafeden çikolatanın lezzetine doğru bir yaklaşımla konuyu açıyor.

Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.
Cihan Aktaş “Öykülere Düşen Maişet Derdi” başlığında yıl biterken erkek öykücülerin değişen hayat şartlarının metinlerine nasıl yansıdığını ele alıyor.

Elvide Demirkol, “ABD ve İsrail Bölgesel Savaş İçin Rıza İmal Ediyor” başlıklı Nadine Sayegh çevirisinde Siyonist İsrail rejiminin gerçekliklerine açıklık getiriyor.

Tevfik Furkan Akbuğa, “Dini Kurumların Bir İmajı Var Mı?” yazısında Millî Mücadele ve Dünya Savaşından günümüze dini kurumların imajlarını irdeliyor.

Semiha Nur Mıhçığlu, “Bursevî ve Bursa’ya Dâir” isimli yazısında Bursa’nın kadim geçmişini aralıyor.
 

“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise “Selâmi İzzet Sedes’in Matbua ve Edebiyat Hatıraları-II”yi Nihayet için aktarıyor.

Tahsin Yıldırım, “Napolyon Celal Sılay’ın Maceraları- II” başlığında eserleriyle, yazılarıyla yaklaşık yarım asır basın âlemimizde yer alan Selâmi İzzet, hikâyesini bugünün okuru için incelemeye devam ediyor.

Yağız Gönüler “Paris’teki Türk Rüzgârı Cafe Et Jardın Turc” başlıklı yazısında Turquerie akımı içerisinde Batı’yı bir dönem deriden etkileyen Türk kültürünü ele alıyor.  

Yasin Taçar “Restoranların Dışarıya Masa Atması Bize Bir Kaybı Gösterir Mi?” yazısında özgürlüğün sınırlarını bireycilik ve hak bağlamında İslam ahlâkı üzerinden aktarıyor.

Nafiye Yüksel “Bir Yürüyüş ve Durak Selçuklu Mezarlığı” yazısında Gavaş Selçuklu Mezarlığının tarihi ve kültürel kimliğimizi koruma noktasında ihmal edilişini öne çıkarıyor.

Yekta Şirin, “John Sayles Sinemasında Kolanyalizmi Hatırlamak” yazısında sinema endüstrisinin gerçekleri çarpıtma eğilimini entelektüel düzeyde kullandığı tuzaklara dikkat çekiyor.

Eren Yeşilyurt, sanatçı ve koleksiyoner Dağıstanlı Caleb Schmidt ile Dağıstan’ın sanat ve kültürü hakkında gerçekleştirdiği röportajda önemli kesimleri aktarıyor.

Nihayet’i Türkiye’nin her yerinde gazete bayileri, seçkin kitabevleri ve zincir mağaza marketlerde bulabilir, www.birliktedagitim.com sitesinden kolayca abone olabilirsiniz

Yayınevi : Nihayet Dergisi
Barkod : 4444444443345
Boyut : 20.5x30
Sayfa Sayısı : 128
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Yılı : 2024
Cep Boy : Hayır
2. Hamur

Yorumlar

Sonuç bulunamadı.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.