Aslında o kadar hızlı geçiyor ki vakit, eksik kalanın ne olduğunu anlayamıyoruz. Yakın zamana kadar eksiklerimizi mizah dergileri, televizyon programları, kabareler kapatıp olumsuz giden bazı şeyleri kırmadan incitmeden mizahi bir dil ile işaret ediyorken, ne oldu nasıl olduysa bunu yapamaz yaşayamaz olduk. Biraz geri gidip zamanında nasıl da eleştirel bakış açısı vardı derken, biraz daha biraz daha geriye gittiğinizde belki de Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine geçerken o zamanda bile Neyzen Tevfik ne kadar güzel yapmıştı taşlamalarıyla…Tam bunu düşünürken, o gün olanı değil ama Neyzen Tevfik Kolaylı bugünkü olayları görseydi acaba neler derdi? Der miydi? Diyebilir miydi bilemem ama, bir an Neyzen Tevfik’in yaşıyor olduğu ve dünyanın gidişatını beraber değerlendirmek için bir yolculuk bu esasında… Düşünsenize “Neyzen Ya Yaşıyorsa; yaşadığınız yer neresiyse tam orada”…