Elinize geçen bu kitabın bir hikâyesi var. Size bunu burada anlatacağım. Ama benim hikâyemle kitabın öyküsü o kadar karıştı ve birleşti ki ben şimdi eksik cümlelerim ve eğitimsiz üslubumla lisanı pek düzgün kullanamasam da bunları size aktarmak mecburiyetindeyim. Neden, ‘Mecburiyet’ dediğimi az sonra anlayacaksınız. Buna mecburiyet dememin sebebi aklımın kalbime yenik düşmesi ve vicdanımın aklımla hesaplaşmasının dilimden gayriiradi dökülmesidir. Bu bir muhasebenin son hâli, annemin de dediği üzere, ‘Günahı işlemekten bile günah olan bir günahın itirafıdır!’ Son sözlerin açıklamasıyla anlatmaya başlayayım...”
Nevabit; kardeşinin izini kaybetmiş bir gencin onu bulmaya çalışırken içine düştüğü buhranları, emelleri ile vicdanı arasında kalmasının hikayesini anlatıyor.
“Yine aklımla vicdanımın arasında kalmıştım, bu kez vicdanımı seçtim.
Çünkü aklım çıkarımı korurdu, vicdanımsa insan olarak kalmamı sağlardı,” dedirten özgün ve ustalıklı anlatımıyla iddialı bir roman.
Nevabit;
Herkesin birbirine benzemeye başladığı bu dünyada sevk-i kaderle ayrıksı kalanların hikayesi…