Ögrenme/ögretme ortamlarının ögretmen merkezli ve tekdüze olması, ögrencilerin edindikleri bilgiyi günlük yasamlarında uygulamakta zorlanmasının ve dolayısıyla da konuları oldukça soyut bulmalarının sebeplerinden biri olabilir. Kısa bir girişten sonra bu kitap, “ilkokul ve ortaokul düzeyinden baslayarak lise ve üniversite düzeyindeki matematik egitim/ögretimindeki yetersizliklerin nedenleri nedir” sorusuna iliskin güncel görüsleri arastırmak ve karınca misali çözüm yolları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu anlamda matematiksel kavramlarının kimler tarafından niçin ve ne zaman bulundugu, hangi süreçlerden geçtigi ve agırlıklı olarak da bazı matematiksel modellemeler kullanılarak günlük yasam ve teknolojik gelismeler ile baglantıları verilmeye çalısılmıstır. Matematiksel kavramların nasıl gelistigini anlamak için geçmise atıflar yapmak, ögrencilerin ilgisini artıracagı gibi, konuların anlasılmasını kolaylastıracaktır. Dolayısıyla da hem ögrencilerin hem de ögretmenlerin isini kolaylastıracaktır. Yazar, bir matematik ögretmeni/egitimcisi olarak “nasıl daha iyi ögretiriz” sorusunun iyi bir ögretmen/egitimci olma ve ögretim gelistirme sürecinin merkezinde olması gerektigini düsünerek bu kitabı yazmaya çalışmıstır.