Tükendi
Stok AlarmıTürkiye’nin 1980 sonrası dönemine damgasını vuran neoliberalizm, 1990’larda giderek ağırlaşan bir hegemonya zafiyeti yaşadı. 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ve 3 Kasım 2002 genel seçimi bu süreçte önemli bir dönüm noktası oluşturdu. Siyasal İslamcı gelenekten kopan/doğan AKP’nin, temsil krizine giren merkez sağın alanını ele geçirerek iktidara tırmanmasıyla birlikte, neoliberal hegemonyanın farklı bir tarzda ve yeniden kurulması yoluna girilmiş oluyordu. AKP’nin, 2002 genel seçiminde elde ettiği başarıyı 2007 genel seçiminde de tekrarlamasıyla birlikte, artık, Türk siyasetinde AKP’nin ve onun temsil ettiği "muhafazakar demokrasi" akımın hegemon-yasından söz etmek yanlış olmayacaktır. Günümüz Türkiye’sinde, AKP’nin temsil ettiği siyasal çizginin gerçek niteliğinin ne olduğu, hangi toplumsal dinamikler üzerinde yükseldiği, hangi siyasal misyonu yerine getirdiği, liberal demokrasiyle uyumlu olup olmadığı gibi pek çok soru hararetli bir biçimde tartışılmaktadır. Faruk Ataay’ın Neoliberalizm ve Muhafazakar Demokrasi başlıklı kitabı, bu tartışmaları zenginleştirebilecek önemli veriler sağlamaktadır. 2000’li yıllarda Türk siyasetinde yaşanan değişimleri ve demokratikleşme sorunlarını anlama çabasının ürünü olarak ortaya çıkan bu kitap, ekonomik, siyasal ve ideolojik boyutlarıyla bütünsel bir analizin geliştirilebilmesi doğrultusunda önemli bir bilimsel katkı oluşturmaktadır.