Işıkları açınca yok yerlerine çarpıyorum
Her yerde yürümüş konuşmuş soyunmuş
Her yerde saçları ne çok gözleri yok
Sanki apansız bir eşyanın arkasından
Bir elma ıslık çalsam öne çıkacak
Arifiye‘de kalmıştık Nâzım’ı okuyacak
Ne zaman eve girsem on bire on üç kala