*Dün’e ait hiçbir şey yoktu *Bu gün*… oysa burnunun ucunda bir havucu kovalayan canlı gibi dünyayı ve izafı zamanın içindeki insanları düşündü… asıl varılması gereken yere giden bu yolcu genişi, ne kadarda *Gerçek mekan* gibi algılanmıştı… ne kadar da mukim ve sabit görünüyordu onlara… iç geçirdi, hayıflandı.. ve; *Yapacak o kadar çok şey var ki* diye düşündü… tekrar zihninde *Şeytanı gör!* lafı yankılandı. Sanki elini uzatsa tutacaktı şeytanı…. Sonra içinden *Yakındır..* dedi..