Kazanmak, insanlığın doğuşundan beri süregelen bir mutluluk duygusudur. Kimi altın, kimi mal, kimi yarışma , kimi cennet, kimi insanlığa fayda, kimi sevap vs. gibi kazançlar peşindedir. Tabi bazıları hepsini kazanmak hayalleri kurar.
Bizim genç kahramanımız öncelikle insanlığa faydalı olup hem Rabbinin, hem insanların takdirini kazanmak için, padişahın düzenlediği yarışmayı kazanmayı bir kenara bırakıp, yoldaki kayayı, toprak yığınını kenara çekip, yolu açmayı tercih etti.
Böylelikle hem yarışmayı, hem padişahın takdirini hem de daha çok önem verdiği sevap işleme duygusunu kazanmayı başardı. Bütün bunların yanında bir kese de altın. Eh bundan sonra çevresindekilere “nasıl kazandım ama” demek hakkı değilmi? Huzurlu okumalar diliyoruz…