Müslüman toplumları mevcut açmazlarından kurtarabilecek tek bir şey var, iddiasında bulunuyor El-Efendi: Demokrasi. "Demokrasi, hakiki İslami cemaat konumuna ulaşmış olsun olmasın, her Müslümana grup için asli ve vazgeçilmezdir." Üstelik, Müslüman toplumları, "cemaatin işleyişinin ve İslam`ın taleplerinin serbestçe tartışıldığı ve yeniden biçimlendirildiği İslam`a, sadece demokrasi yöneltebilir." Demokrasinin gerekliliğinin bu kadar açık ve net biçimde beyan edildiğini görmek, insanı gerçekten de ferahlatıyor.
Eleştiri, tartışma, açık müzakere... El-Efendi bunları savunuyor. Ve Müslüman toplumların, her eylemin "İslami" diye siyasi çıkarların zoruyla meşrulaştırıldığı Devlet şeklinde totaliter bir İslam görüşünden kurtulmaları için gereken tam da bunlar. İslam ve siyaset birbirinden ayırt edilemez. Ama bizim siyasetimizi ütopik bir "İslam devleti" arayışından uzağa konumlandırıp, el-Efendi`nin, ifadesiyle "vermenin felsefesini somutlaştıran" sivil toplumlar oluşturmaya yönelmemiz gerekiyor.
Nasıl Bir Devlet, Müslüman toplumların siyasi hal-i pürmelalinin ustaca ve yakın plan bir analizi değil sadece. Aynı zamanda bir eyleme davet... Kitap, İslam`ın siyasetle ilişkisine yeni bir gözle bakmaya zorlayacak sizi. Ama aynı zamanda, çıkıp İslam dünyasını değiştirmeye de ikna edecek.
Ziyaüddin Serdar