Hayatının aşkıyla karşılaştığında farkındalık duygusu yoğun ve gelişmeye açık, henüz 14 yaşında bir gençtir Georg. Cinselliği ve kadın erkek ilişkilerini keşfetmek üzeredir, ancak bir türlü keşfedemediği Camille`le yolları hayatlarının farklı dönemlerinde sürekli kesişir. Başka kadınlar girer çıkar Georg`un hayatına. Camille ulaşamadığı, abarttığı bir imgeye mi dönüşmüştür? Belki de, bir kadınla yatmamak hiç bu kadar güzel olmamıştır.
Tıpkı evinde beslediği hayvanı komşuya verip bir daha geri alamadığında kendinden nefret eden Nabokov gibi, Georg da kendinden nefret eder ve Camille`i gittiği her yere taşır; zihninde, çantasında, ve rüyalarındadır Camille… Düşsel avuntularla ve yaratıcılıkla geçen Camille`siz hayatını bilim, felsefe ve sinema ile, Sartre ve Cortes`le besler.
Mutlak özgürlük, ölümüne varoluştan gelir. Thomas Lehr, otobiyografik romanında Georg aracılığıyla erkeğe, kaybettiği kadınını aratıyor. Bu keşifte her erkek kendi dönüşümünü görecek; erkekte iz bırakmadığını düşünen kadın ise erkeğin hayatını aslında nasıl çevrelediğini anlayacak.
"Bu romanı okumak büyük bir zevk, muhteşem yazınsal parçaları okurken, hoş bir sinema dilini ve amatör öğrenci ruhunu bir arada buluyorsunuz."
- Ingolf Kern, Die Welt
"Lehr, sanatsal ve aynı zamanda erotik eğitim veren eseri Nabokov`un Kedisi`ni, ciddiyetle ve ustalıkla yüceltmiş."
- Volker Hage, Der Spiegel
Nabokov`un Kedisi, Almanya`da 1999 yılında Rheingau Edebiyat Ödülü`nü ve 2000 yılında Wolfgang-Koeppen Ödülü`nü almıştır.