O, el alem ne der diye düşünürdü hep. Ben ise “Bu el alem kim?” diye düşünürdüm.
Uzun yılların hasretini giderircesine oldukça nazik bir şekilde bebekler gibi sevdi onu adam. Huzur içinde yavaşça karşılık verdi kadın. Bir yandan aşka susamış aç bir beden, öbür yandan her gün onlarca sevmelerden yorgun düşmüş bitap bir ten…
Bu kitaba şahsiyet kazandıran Müzeyyen; ait olduğu dönemi pervasızca yaşayan, hayat dolu, aşk kadını ve gerçek bir karakterdir. Kendini; kader denen okyanusa bırakırken, dümenin başında pusulası, sadece duygu dolu kalbidir...