“Kärnten Volkszeitung gazetesinin pazar ekinde, ‘Çeşitli Olaylar’ sütununda yer alan bir haber: ‘Cumayı cumartesiye bağlayan gece, A.’da oturan (G. Belediyesi) 51 yaşında bir ev kadını yüksek dozda uyku hapı alarak intihar etmiştir.’
Aradan neredeyse yedi hafta geçti, bense, cenazede şiddetle duyduğum yazma isteği, intihar haberini aldığım anda olduğu gibi ağır bir dilsizliğe dönüşmeden işe koyulmak, annem üzerine yazmak istiyorum. Evet, işe koyulmak: çünkü annem üzerine yazma gereksinimi zaman zaman kendiliğinden ortaya çıkıverse de, henüz öylesine belirsiz ki, böyle durumlarda yapacağım gibi daktilo başına oturup sürekli aynı harfe basıp durmamak, çalışmak için kendimi zorlamam gerekecek.”
Peter Handke, 51 yaşında intihar eden annesinin ölümünden fazlasıyla etkilenir. Aradan birkaç hafta geçince annesini, onun kıstırılmış ve mutsuz yaşamını, küçücük dünyasını anlatma isteği duyar içinde. Belki ancak o zaman rahatlayacak, mutsuzluğa doymuş annesine karşı yerine getirmesi gereken görevi tamamlayacaktır. Handke’nin en önemli kitaplarından olan Mutsuzluğa Doyum, belki de onun yazarlık kaygısıyla değil, en yakınına duyduğu samimi duygularıyla yazdığı tek kitaptır. Yazanı olduğu kadar okuyanı da derinden etkileyen bir anlatı.