“Nisan ayı olmasına rağmen hava oldukça sıcaktı. Her zaman bu saatlerde poyraz eserdi. İsmail, rüzgârı karşısına alıp bütün gücüyle uçurtmayı havaya kaldırdı. Ali, on-on beş adım kadar uzaklaştı. Sağ eliyle ipi, sol eliyle de ipin makarasını tutuyordu. Hafif bir rüzgâr saçlarını dalgalandırınca;
“Bırak İsmail Abi!” diye bağırdı ve rüzgârın estiği yönün tersine doğru koşmaya başladı. Bırakılan uçurtma önce sağa sonra sola yalpaladıysa da rüzgârını alınca hızla yükselmeye başladı.”
***
Çocukluğumuza ait birbirinden farklı ve güzel hikâyelerin anlatıldığı bu kitabı okurken zamanda keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.