Batı’da ve Doğu’da yapılan çalışmalarda, Mu‘tezîle’nin ve Mu‘tezîlî öncülerin kelâmî-felsefî görüşleri üzerinde durulmuş, bu okulun sadece dinî karakteri üzerinde yoğunlaşılmıştır. Halbu ki, her kelâmî-felsefî sorun, ortaya çıktığı, geliştiği ve oluştuğu ortamın siyasî şartlarından bağımsız olarak düşünülemez.
Bu sorunların temelinde siyasetin belirleyici rolünün olduğu, inkâr edilemez bir gerçektir. *Mu‘tezîle - Siyaset ilişkisi* adlı çalışmamız bu alandaki boşluğu gidermeye yöneliktir. Böyle bir çalışmanın zorunlu olduğunu gördüğümüzden, bu konuyu akademik bir çalışma ürünü olarak okuyucuya sunmayı düşündük.