“Yörüğün göçü akşamdan olur. Katırları, atları, eşekleri, inekleri, koyunları, keçileri, tavukları, kuşları ve eşyaları akşamdan hazırdır. Yeni bir yerleşim için sabah erkenden tangur tungur yolculuk başlar. Bir saat sonra yeni yerleşim yerine varınca hemen önce eşeklere bacağından ters bağlanmış tavuklar bırakılırdı. Çünkü tavuklar çevredeki kertenkele, kesten, kuyruklu, yılan, börtü böcek, böyü ve böçükleri hemen taşlığına indirir. Tavuk çok önemlidir. Kara eşek büyüklüğünde herkesin bir çoban köpeği vardır. Tepiti hemen verilir, voyn voyn havlayarak çevrede beş kilometredeki bütün yırtıcılara korku salar. Kediye, köpeğe dağarcıktan kara ekmekten sunulur. Yani öncelikle hayvanlar doyurulur. 
Yörük özgürdür, bağımsızdır. Gözle gördüğü bütün doğadaki, ovalardaki her şeyden kendini sorumlu tuttuğu için bütün alanları devleti tutar. Her gün yeni bir devlet kurar, gün içinde devlet yıkılırsa o akşam devlet tekrar kurulur; devletine karşı sorumludur. Kendi devletine yanlış yaparlarsa karşı gelir. Kendine, çevresine ve halkına sorumluğu vardır. Neden mi?”