Hangi şehre, hangi kasabaya gidilirse gidilsin, mutlaka ilk uğranılması gereken yerler, ilk önce ve hiç tereddüt etmeden çalınacak kapılar, oradaki kitabevleri, dergi büroları, kültür ve düşünce evleri ya da *merkez insan*ların kişisel büroları ve evleri olmuştur. Herkesin hem çok iyi bildiği hem de mutlaka en güzel şekilde karşılanıp ağırlanacağından emin olduğu en sağlam adreslerdir bu müstear adreslerin hepsi de. Müstear Adresler, Hüseyin Su’nun kişisel tarihine not düşerken edebiyat dünyamızın yakın geçmişine de ışık tutuyor. Unutulmayan mekânlar, Âkif Emre, Nuri Pakdil gibi unutulmayan kişilerle örülü kaleler olarak zamanın yıkıcılığına meydan okuyor.